*Bu kitap hakkında kendisiyle yapılmış röportajlar için tıklayınız.
“SONRA, A MATU”
Ceyhan Özyıldız’ın ikinci kitabı “Sonra, A Matu” yayınlandı.
Fotoğrafçı ve öykü yazarı Ceyhan Özyıldız’ın “Sonra, A Matu” adlı kitabı yayınlandı.
Haziran ayında ilk kitabı “Yastık Altı Gülkurusu”nu (Öyküler) yayınlayan Özyıldız, üç ay sonra ikinci kitabına imza attı.
Işık Kitabevi’nin 67. yayını olarak çıkan kitap, fotoğraflar ve yazılardan oluşuyor. Yatay A4 boyutunda, 132 sayfa olarak hazırlanan eserin sonunda, İngilizce çevirilerin yer aldığı bir bölüm de bulunuyor.
Kitabın editörlüğünü Gürgenç Korkmazel üstlenmiş; İngilizce çeviriler Oya Akın tarafından yapılmıştır. Kitaba, Şair-Öykücü Mehmet Kansu, Fotoğraf Sanatçısı Tevfik İleri, Araştırmacı-Yazar Bener Hakkı Hakeri de görüş ve önerileriyle katkı koymuştur.
Kitabın ön sözünden:
“…Kitap(ım)
Arada bir elinize aldığınız kitaplar gibi değilim, hem yazıyı hem de fotoğrafı barındırır bedenim… Bu nedenle beğenilmeyi düşlerim; okunmayı...
İkinci kitabıyım yazarımın; gencim, deli toyum, acemiyim. Kararsızım biraz, biraz da arsız...
Yazılarda, edebîlikten öte, yazınsal anlam yeğlemiş yazarım. Bu yüzden sade kelimelerle döşendim. Nasıl geçtiyse içinden yazarın, öyle işlemiş yazılarını; bu yüzden edebiyatın var olan anlatı türleri yanında, bir şekle girmeyen yazılar da barındırır küçücük yüreğim: Şiire benzeyen düzyazılar, öyküyü çağrıştıran anlatılar, deneme mi öykü mü olduğuna karar veremediğim yazılar vardır bende. Kahramanlarım fotoğraflardadır, bazen onlar anlatır kendilerini, bazen yazar; insan olabilirler ya da eski bir duvar…
İnsandır konum ya da bez bir bebek. Renklidir, siyah-beyazdır, grenlidir kimi fotoğraflarım. Fotoğrafik unsurlara dikkat etmeye çalışmışsa da yazarım (fotoğrafçım), ödül almış ve çeşitli sergilerde sergilenmiş fotoğrafların yanında, yarattığı duygu ve verdiği ilham nedeniyle vasat olanları da vardır sayfalarımda.
Üç şekildedir sayfalarım: Kiminde hem fotoğraf hem yazı vardır. Pek hayal kurdurtmam sana; başka hayat ve olayları izlemeye davet ederim seni, hayatı gösteririm. Kiminde fotoğrafını kaybetmiş yazıları okursun. Fotoğrafı, anlatımın iz düşümünü sizin hayal etmenizi beklerim (En azından yazarımın amacı bu diyelim). Kimindeyse yazısını arayan fotoğrafları izlersin, mırıldanırsın sana hissettirdiklerini (Ya da lütfen mırıldan...)”
Arka kapaktan:
“...Damını efkalipto ağacının yaprakları kaplamış ahşap evin, tek hayat belirtisi olan bu cumbasından kalkacağım az sonra. Yaşam denilen saatin sarkacının, çok önceki zamanlarda son nefesini verdiği odaların birinde, hatıralarımın derinliğinde silinmeye yüz tutmuş fotoğrafları ete kemiğe büründüreceğim bir kez daha.
Canlanan anılar, yüzlerce kez izlenmekten dolayı bozulmuş bir film makarasından fırlamış gibi, cızırtılı ve kopuk kopuk yansıyacak belleğimin perdesine. Dolduracaklar odamı ve onlarla birlikte uykuya dalacağım...”
“Ben Yalnız Değilim!” adlı anlatıdan.

Yorumlar
Yorum Gönder